Bugün ay takvimine göre Çin geleneksel yeni yılının ilk günü. Çin genelinde yeni yıl coşkuyla kutlanıyor. Yeni yılın, bu yıl bir anlamı daha var. Öncesinde düzenlenen Çin Komünist Partisi 19. Merkezi Komitesi 5. Genel Kurulu'nda, Çin'in on dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ve 2035 Yılı Kalkınma Vizyonu hakkındaki öneriler kabul edilerek, modern sosyalist ülkeye dair kapsamlı inşanın büyük planı yapılmıştı. Yeni yılda itibariyle Çin, modern sosyalist ülkenin kapsamlı inşası şeklindeki yeni kalkınma yolculuğuna başladı.

Bu yolculukta Çin, yeni kalkınma modelini oluşturmayı hızlandıracak. Yurtiçi dolaşımın esas olduğu, yerel ve uluslararası çift dolaşımın birbirini hızlandırdığı yeni kalkınma modeli, Çin'in dışa açılmasının derinleşmesine daha büyük ivme kazandıracak. Çin, mega piyasa avantajına ve tüketim potansiyeline sahip. Çin'de şu an orta gelirli nüfus 400 milyonu aşkın, yıllık perakende hacmi 6 trilyon dolara yakın, yabancı ülkelerden kaliteli ürünlere ve hizmetlere yönelik ihtiyaçlarda büyük patlama yaşanıyor. Çok sayıda uluslararası kuruluş, gelecek 10 yılda Çin'in toplam ithal edeceği malların değerinin 22 trilyon doları aşacağını öngörüyor. Dışa açılmanın genişlemesiyle, Çin'in iç piyasa potansiyeli tamamen canlanacak, Türkiye dahil diğer ülkelere daha fazla talep oluşacak, küresel endüstri ve tedarik zincirlerinin istikrarlı ve pürüzsüz olması sağlanacaktır. Geçen yıl, Türkiye'den Çin'e ihracat %6,3 oranında büyüdü. Kuruyemiş, süt ürünleri ve kanatlı eti gibi tarım ve hayvancılık ürünlerinin ihracatında ciddi artış görüldü. Kasım 2020'de düzenlenen Çin Uluslararası İthalat Fuarı'nda, Türk şirketlerine yoğun ilgi gösterildi ve Çin piyasasının kaliteli Türk ürünlerine yönelik güçlü talepleri bu duruma yansıdı. Yeni kalkınma modelinin hızla gelişmesiyle, daha fazla Türk malının, Çin halkına ulaşmasının hızlandırılacağına ve taraflarımızın ortak kazancının gerçekleştirileceğine inanıyorum.

Yeni yolculuğunda Çin, Kuşak Yol'un kaliteli gelişmesini de hızlandıracak. Ocak 2021'e kadar Çin, 140 ülke ve 31 uluslararası örgütle toplam 203 adet Kuşak Yol işbirliği anlaşmasını imzaladı, Kuşak Yol'a uluslararası camiadan kabul ve destek gitgide yoğunlaşıyor. Salgınla anılan 2020 yılında, Kuşak Yol çerçevesinde düzenlenen Çin-Avrupa tren sefer sayısı 10 bini aştı, taşınan tıbbı malzeme sayısı 10 milyonu geçti, ülkelerin salgınla mücadele ihtiyaçları etkin bir şekilde karşılandı; Çin'den Kuşak Yol güzergahındaki ülkelere direkt yatırım hacmi %18,3 oranıyla artarak 17,79 milyar dolara ulaştı, ülkelerin ekonomik gelişmesi güçlü bir şekilde desteklendi. Kuşak Yol, ülke halkının canlarını koruyan "sağlık yolu" ve ekonomik gelişmesini destekleyen "canlanma yolu" oldu. Geçen yıl, Çin-Türkiye ortak projesi EMBA Santrali inşaatına başlandı, Kalyon güneş enerji sanayi parkı üretime geçti, Türkiye'den beyaz eşyayla dolu iki ihracat treni Çin'e ulaştı, Çinli şirket İstanbul metro araç alımı ihalesini kazandı, Huawei, OPPO, VİVO gibi Çinli akıllı cep telefon markaları Türk piyasasında önemli yer alıyor, bütün bunlar Kuşak Yol çerçevesinde işbirliğimizin yeni parlak noktaları oldu. Türk tarafıyla Kuşak Yol işbirliğini derinleştirerek halklarımıza daha fazla yarar getirmeyi arzu ediyoruz.

Yeni yolculuğunda Çin, insanlığın kader birliğinin inşa edilmesini ısrarla hızlandıracak. COVID-19 dönemi insanoğlunun dayanışmasının önemini ve gerekliliğini derin şekilde gösterdi. Dünyanın geleceğine ülkelerce ortaklaşa karar verilmeli, insanın karşılaştığı küresel sorunlara da ülkelerce ortaklaşa çözüm yolu ele alınmalı. Çin her zaman çok taraflılıkta, açık ve hoşgörülü olmakta ve dünya barışı ve istikrarını birlikte korumakta ısrarlı olup, açık bir dünya ekonomisini inşa etmeye çalışıyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Dünya Ekonomi Forumu Davos Gündemi'nde, "İnsanın karşılaştığı küresel sorun herhangi bir ülkenin gücüyle çözülemez, ancak küresel işbirliği aracılığıyla mücadele edilebilir." demişti. Geçen yıl, Çin ve Türkiye devlet liderleri ile dışişleri bakanları salgınla mücadele işbirliği için birçok kez telefonda görüştü, halklarımız yardımlaşarak etkileyici bir dostluk destanı yazdı. Çin'in ilk vakaları olduğu zamanda, Türkiye Çin'e malzeme yardımında bulunan ilk ülkelerden biriydi; Türkiye'de salgın meydana gelince, Çin anbean tecrübelerini paylaşarak, Türkiye'ye malzeme yardımında bulundu; taraflarımızın işbirliğiyle Çin'in geliştirdiği aşı Türkiye'de uygulandı. Dost dediğin kara günde belli olur, ülkelerimiz salgınla ortak mücadelede birbirine daha da yakınlaştı, bütün dünya için de "ortak kader" dersini verdi. Yeni yolculuğunda Çin, insanın kalkınmasına odaklanarak, inovasyon ve yeşil kalkınmayı hızlandıracak, sağlıklı, dijital ve yeşil bir İpek Yolu inşa ederek, ülkelerle kalkınma meyvelerini paylaşacak, tüm insanlığın Çin'in gelişmelerinden istifade etmesini sağlayacak. Tarafımız, Türkiye ile elele olup, insan toplumunun ortak refahı ve kalkınması için olumlu katkılarda bulunmayı arzu ediyor.

Bu yıl ayrıca Çin ve Türkiye'nin diplomatik ilişkisi kuruluşunun 50. yıldönümü, bu vesile ilişkilerimize yepyeni fırsatlar sunuyor. Modern sosyalist ülkenin kapsamlı inşası şeklindeki yeni kalkınma yolcuğuna ayak bastığımızda, Türk tarafıyla karşılıklı siyasi güveni pekiştirmeyi, stratejik uyumu güçlendirmeyi, kalkınma meyvelerini paylaşmayı, iletişimi hızlandırmayı ve halklarımıza ve tüm insanlığa daha fazla yarar sunmayı temenni ediyoruz.

Çin'in yeni yolculuğuna Türkiye'nin katılımını bekliyoruz.